8 Aralık 2007 Cumartesi

canli tv izle

Almanya'da yaşadığım için ve sporla ilgili hemen her türlü canlı yayının şifreli kanalda (paytv) yayınlanması sebebiyle inatla yaptığım Google araması sonucu ulaştığım bir siteyi bildirmek istedim ben de! www.myp2p.eu sitesi,ve turkiye de devami www.topsuzalan.com dünyanın hemen her yerindeki spor karşılaşmalarını bilgisayarınıza canlı olarak getirmek için aracılık yapıyor! Yayınları izlemek için gerekli olacak programları (ör.: PPMate, Sopcast, TvAnts, vb.) site içerisinden indirip bilgisayarınıza kurabiliyorsunuz. Programların güncel versiyonlari çıktığında, sitedeki kurulum programları da güncelleniyor. Sitede ağırlık tabii ki futbolda. Haftaiçi, Cumartesi ve Pazar günleri, hangi futbol karşılaşmalarının olduğu listeleniyor, ilginizi çeken karşılaşmanın linkine tıklayıp sayfasına gidiyorsunuz ve oradaki "Play" linkine tıkladığınızda eğer ilgili program bilgisayarınızda kuruluysa yayın bir kaç dakika içinde başlıyor. Ne yazik ki, Türk futbol takımlarının maçları dünyada Premiere League, Serie A ya da Bundesliga kadar ilgi çekmediğinden, sitede bu karşılaşmaların linkine rastlamak oldukça güç. Futbol karşılaşmalarının yanısıra NBA, NFL, NHL ve diğer tüm spor branşlarından yayınlar bulmak mümkün. Ayrıca internet bağlantı hızınıza ve kotanıza göre farklı yayınları, aynı anda, farklı programlarla izleyebiliyorsunuz. Son olarak küçük bir uyarı, yayınları izlemek için kullanılan programların çoğunda Ingilizce dil seçenegi mevcut ama dili sadece Çince olan programlar sizi korkutmasın, yukarıda da belirtmeye çalıştığım gibi yapmanız gereken tek şey programı kurup siteden ilgili karşılaşmanın "Play" linkine tıklamak. Şimdiden iyi seyirler.

p2p tehlikeleri

P2P Uygulamaların Kendi Tehlikeleri

Gülleri kesmek
l
olduğundan dosya değişim programları gelir kapısını başka yollardan aralamaya çalışıyor.

"Spyware" yani casus yazılımlar birçok P2P uygulamasının içinde geliyor. Çoğu gizli olarak çalışıyor, sizinle ilgili bilgi topluyor. P2P uygulamalarını hazırlayanların ifadelerine göre sadece İnternet'te gezilen siteler gibi basit bilgiler kaydediliyor, böylece zevk ve tercihlerimizi "anlamaya" çalışıyorlar. Bu da en basitinden, P2P uygulamamız içinde bize daha uygun olabilecek reklamlar göstermelerini sağlıyor. Tabii bu bilginin farklı kullanımları da olabilir, örneğin girdiğimiz sitelerin içeriğine benzer konulu reklam e-postaları alabiliriz, hatta birer "tüketici" olarak profillerimiz satılabilir ve belki daha da fazlası...

Bu yazılım parçalarını içinde fazlasıyla barındıran ve geçen sene bu nedenle tepki çeken KaZaa ise kullanıcılarının güvenini suiistimal etmediğini iddia ediyor. Yöneticileri, Microsoft gibi birçok şirketin benzer hareketlerde bulunduğunu anımsatıyor, ki bu doğru. Ayrıca söz konusu adımlar atılırken kullanıcılara yeni uygulamaların bir parçası olmak isteyip istemediklerinin sorulacağı açıklanıyor.

Bu tip uygulamalarla sisteminizi doldurmazsanız yine rahat olabilirsiniz. Aksi halde, en azından isteğinizden daha fazla İnternet penceresi ve zararsız olsa da arka planda saklanıp belleğinizi daraltan yazılımlarla boğuşmak bazı kullanıcıları rahatsız edebilir. Bu durumda dergi CD'lerinde ve İnternet'te kolayca bulabileceğiniz Ad-aware programından faydalanabilirsiniz.

Aslında casus programları fazla hafife almamıza neden olan daha büyük bir tehlike var: Virüsler! İnternet sayesinde hızla yayılan virüsler önlem alıyorken bunlara P2P'den yararlanan yeni türler eklendi. Bu yazıda incelediğimiz KaZaa gibi kurulu ağları kullanıp kullanıcıların bilgisayarlarına sızanların yanında, az da olsa, P2P ağ teknolojisinin kendisinden yararlananlar da türemeye başladı.

Bu virüslerin kayda değer ilki KaZaa ağında ortaya çıkan Benjamin virüsüydü. Benjamin'i, ondan fazla yeni virüs takip etti. Transfer yaparken, dosyayı kendi bilgisayarımıza indirmeden ne kadar güvenli olduğunu bilemediğimizden risk yüksek.

Ama yine de sırf bu nedenle P2P'den çekinmeyin. Virüslerden korkup "Ben P2P programları kullanmayacağım" deseniz bile, örneğin şirket ağınızdaki diğer kişiler bunları kullanıyor olabilir, böylece de ağınızdaki bir arkadaşınızdan virüs kapabilirsiniz. Reçete aynı, profesyonel bir antivirüs programınızı en azından iki haftada bir güncelleştirmek ve indirdiğiniz tüm dosyaları taramak. Sanatçılara saygı duymayan, telif haklarını takmayanlar, en azından albümlere vermedikleri parayı bir antivirüs yazılımına verebilmeli.

P2P Veriminizi Arttırın
Dikenler gül koklamayı engeller mi? Tabii ki hayır. Kullanıcılar bir haftada 2 milyondan fazla kez KaZaa adlı popüler P2P uygulaması bilgisayarlarına indiriliyor. Bu kadar kalabalık bir ortamda tabii ki dosya değiştirirken göz önünde bulunduracağınız kriterler mevcut.

Dikkatli Yükleyin: Bazı P2P uygulamaları yükleme esnasında, bazıları ek hizmetlerini İnternet'ten size sunarken karşınıza form çıkarabiliyor. Buralara yazacağınız e-posta adresiniz reklam mesajlarıyla dolabilir, aklınızda bulunsun.

Yılmayın: Aradığınızı bulamasanız da tekrar tekrar denemekten çekinmeyin. O an bağlandığınız sunucu ya da kullanıcı grubu ihtiyacınıza uygun dosyaları barındırmıyor olabilir. Sonuç alamıyorsanız arama kriterinizi değiştirin. Olmazsa buyurun alt satıra.

Alternatifleri Unutmayın: Bilgisayarınızı çok fazla P2P uygulamasına boğmaya gerek yok ama kaliteli 2 yazılım her dosya avcısına önerilir. Belli dosyalar belli ağlarda, belli saatlerde daha kolay ulaşılabilir olur. Ayrıca elinizdeki uygulama geçici olarak sorunlar yaşıyor olabilir.

Programda Uzmanlaşın: Kullandığınız yazılımın "Help" metinlerinden, web sitesinden yararlanın. Bazı programlar ve üyesi oldukları ağlar, işinizi kolaylaştırmak için özel adresler, IP numaraları öneriyor. Neyi nerede bulacağınızı deneme yanılma yöntemiyle öğrenin.

Program Seçerken: P2P uygulamalarının özellikleri inceleyin. En popüler uygulama olan KaZaa en fazla sonucu getiren değil. Qtraxmax ve Morpheus ilk seferinde son derece uzun bir aramanın ardından yetersiz sonuçlarla dönüyorlar. Ama Qtraxmax'a dayanabilirsiniz bir hayli fazla sonuca kavuşabilirsiniz.
Müzik dosyalarında XoloX, program aramada Qtraxmax ve eDonkey, film aramada WinMX başarılı. Toplamda ise XoloX'u WinMX takip ediyor.

Sohbeti Sevmeseniz de: P2P uygulamasının içinde chat desteği varsa, dosya aldığınız, verdiğiniz kullanıcılarla diyalog kurun. Ağ ve uygulama hakkındaki tecrübelerinizi paylaşın, daha önemlisi karşı tarafın İnternet'te ne kadar kalacağını öğrenin, ona göre transfere başlayın.

Sonuçları İnceleyin: Bugün bazı P2P yazılımları son derece detaylı sonuç ekranları sunuyorlar. Dosya adı dışındaki sütunlara da bakın. En azından info ya da bitrate gibi sütunlardan, hangi müzik dosyasının daha kaliteli kaydedildiğini bulun.

İndirirken Dinleyin: Maalesef en önde gelen P2P uygulamalarından bazıları, küçük boyutlu olmak uğruna dahili medya oynatıcı içermiyor. Tercihiniz Winamp olsa da, programınızın bu özelliği varsa faydalanın! Daha dosyayı indirmeden, elde ettiğiniz kadarını dinleyin. Böylece gerçekten aradığınıza mı kavuştunuz anlayabilir, aksi halde boşuna beklemezsiniz.

Azla Yetinmeyin: Madem dosya indiriyorsunuz, tek tek yapmaya ne gerek var. Transfer hızınız, karşı tarafa uzaklığınız, onun İnternet bağlantısının durumu gibi birçok etkene bağlıdır. Sorun çoğu zaman sizde değildir. Bunu anlamanın en iyi yolu, halihazırda bir transfer yaparken, az sonra indirmeyi planladığınız diğer dosyayı almaya başlamaktır. İlk dosyanızı alış hızınız düşerse buna son verin ama değişmezse birden fazla dosyayla devam edin. Hızınızı etkileyen faktörleri programın sitesinden ve diğer kullanıcılarla sohbet ederek öğrenebilir, belki aynı anda 4 dosya çekmenin en iyisi olduğuna karar verirsiniz.

Sınıflandırın: Hem P2P karşıtı firmaların değersiz dosyaları bu sistemlere salması, hem de yanlış adlandırılmış parçalar kullanıcıları hayal kırıklığına uğratırken bazı uygulamalar, bulduğunuz dosyalara ya da kullanıcılara not vermenizi sağlıyor. Böylece güvenilirlik derecesi saptanıyor. Sistem bu tip geliştirmeler için kullanıcı etkileşimi istiyorsa katılın, böylece ilerde daha güvenli download yapın.

Dosya Paylaşın: Aradığınızı bulamamaktan mı şikayetçisiniz? Birçok kullanıcı da öyle. Çünkü çoğu kişi, almak ama vermek istemiyor. Ağın büyümesi için elinizdeki dosyaları paylaşıma açın, ağ büyürse daha çok kullanıcı çeker, daha çok kullanıcı daha büyük bir ağ oluşturur. Böylece aradığınızı bulma şansınız artar.

Mekan Değiştirin: Sürekli bir İnternet bağlantınız varsa ve elinizdeki program her aramada ya da belli aralıklarla hedefini değiştirmiyorsa, siz programınıza göre önlem alın. Arada bir yeniden bağlanın, ya da bunu kendisi beceren programları seçin, böylece daha taze ve kesin sonuçlara ulaşabilirsiniz.

P2P Programlardan Seçmeler
P2P uygulamaları İnternet'in en popülerleri olunca yaklaşık yarım milyar dolarlık bütçe bu alana kaydı ve Dünya çapında onlarca şirket dosya değiştirmenize aracı olmak için can atıyor. Piyasada BearShare, Grokster, iMesh, KaZaa, Morpheus, Qtraxmax, WinMX, XoloX, eDonkey, LimeWire gibi onlarca program en çok indirilenler.

KaZaa'nın popüler durumu değişmiyor ama Grokster ve Qtraxmax hızla yarışa katılıp iyi bir yer edinince daha fazla programa yer olduğunu gösterdiler.

Morpheus ve iMesh sağlam altyapılarına güvenerek her yeni sürümlerinde büyük değişikliklere gidiyorlar. 3.1 sürümü hayal kırıklığı yaratan iMesh 4.1'e hızla ulaştı. Minik casus ve reklam yazılımlardan hoşlanmayanlar ise Qtraxmax, WinMX ve XoloX ile rahat olabilirler.

Son olarak ADSL, GPRS gibi sürekli İnternet bağlantısından faydalananların az önce bahsettiğimiz gibi arada bir bağlandıkları hedefi tazelemeleri, bunu yapan eDonkey gibi programlarla çalışmalarının altını tekrar çizmeliyiz. eDonkey ve eMule girişimlerine mutlaka dikkat etmenizi bizzat öneririm. Çoklu ortam dosyaları dışında da geniş bir içerikleri var. Ama eDonkey bu içeriği, siz paylaşmasanız da, dosyalarınızı bulup ağa açması sayesinde bir araya getiriyor. Tecrübesiz kullanıcılar ilk aşamada zorlanabilirler, bu durumda diğer programlar başlangıç için tercih edilebilir.

Herkese uygunluk bakımından en başarılı bulduğumuz iki programa kısaca göz atacağız. İki programı da, İnternet'te kolayca bulabilirsiniz. Diğer programların detaylı karşılaştırması için hedefiniz, Nisan ayında yayınladığım Sınırsız Dosya Değiştirmek İçin P2P Yazılımları başlıklı dosyayı okuyabilirsiniz.

KaZaa
KKaZaa şu anda P2P alanında en çok kullanılan program, ama bazı dosya türlerinde tahtını kaptırmak üzereaZaa, Napster sonrası dönemde en yaygın P2P istemci programı, dolayısıyla da "anti-P2P" cephesinin başlıca hedefi. Buna rağmen 2. sürümünde arama sonuçlarına eklediği "integrity rating" dikkat çekiyor. Bulduğunuz dosyaların güvenilirliğini test eden bu yeni ölçüt, sahte, bilerek bozulmuş dosyaların ağ içinde dağılmasını engellemeye çalışıyor. Böylece şirketlerin ağı değersiz hale getirme hamlelerini de yanıtlamış oluyor. Karşı tarafı daha da huzursuz edebilecek bir diğer yenilik de 'playlist' arayabilmeniz ve çıkan sonuçlardan birini indirerek tüm albümü bir kerede, kolayca elde etmeniz.

Yeni KaZaa, birçok kullanıcının değişmez programı olduğundan geliştirmeler de içeriyor. Programın dış görünüşünü, İnternet'ten indirdiğiniz kabuklarla değiştirebiliyorsunuz. Detaylı arama seçenekleri de bir artı ama bilgileri doldurulmamış dosyaları da bazen bu yüzden istem dışı eleyebiliyorsunuz.

KaZaa en fazla sonucu getiren dosya değişim programı olmasa da buldukları tatmin edici. Ama son dönemde bu durumda olumsuz bir gidişat söz konusu. Aradığınız içeriğe bağlı olarak, çoğu kullanıcının aksine KaZaa sizi şaşırtabilir.

Arabirimi her zamanki gibi başarılı olan KaZaa, virüs tarama özelliği ile her seferinde paylaşıma açtıklarınızı tarıyor ve de transferleri gözden geçiriyor. Ama yine de buna bel bağlamayın. Kurulum sırasında sorulan dört ayrı programcığı iptal etmeyi unutmayın. Tatmin edici sonuçların yanında rakip P2P uygulamaların çoğundan ileri seçenekler sunan KaZaa şu anda lider konumda.

XoloX
KaZaa'ya zıt olarak hiçbir "haşere" barındırmayan XoloX yenÇok da popüler olmayan XoloX denemelerim iyi sonuçlar verdii olarak tanımlayabileceğimiz bir yazılım. Gnutella ağı üzerinde çalışan programı kullanmayı öğrenmek son derece kolay ve sonuçlar oldukça başarılı. Farklı pencerelerle birkaç arama gerçekleştirebiliyorsunuz. Kopan bir bağlantı sonrası yarım kalmış görevlerini yerine getirmeye otomatikman devam ediyor. Ortalama olarak iki denemeden birinde dosyayı başarıyla elde ediyorsunuz ki bu bazı rakiplerinden daha iyi. Ama dosya süzme konusunda, özellikle de pornografik içeriği uzaklaştırma da düş kırıklığı yaratıyor. En sıradan aramanızda dahi rakiplerinden daha fazla pornografik ve alakasız sonuçla karşılaşıyorsunuz.

Dahili sohbet özelliği başarılı ama dosyaları çalmak için sisteminizde yüklü oynatıcılardan yararlanıyor. Zaten 970 KB'lik küçük yükleme dosyasıyla daha fazlası beklenemez. Arama hızı tatmin edici olan ve transfer başarı oranı çok az rakibinden geride kalan XoloX, medya dosyaları dışındaki belge ve program aramalarında da iyi sonuçlar elde ediyor.

P2P Nedir




P2P Performansınızı Arttırın

İnternet kullanımının başlıca nedeni haline gelen dosya değişim programları nedir ve nasıl çalışır? Daha verimli kullanmak, daha çok dosya bulabilmek ve hızlı değiştirebilmek için püf noktaları...

Bilgisayar

Çok ilgi çeken bu konu hakkında daha önce de bir dosya konusu yayınlamış ve önde gelen 8 programı karşılaştırmış, genel önerilerde bulunmuştuk. Bu yazıdan sonra daha detaylı bilgi için Sınırsız Dosya Değiştirmek İçin P2P Yazılımları başlıklı dosyayı okuyabilirsiniz.

P2P nedir
Temelde birbirine "eş" olabilecek elektronik aletlerin özel bir bağlantı kurarak haberleşmelerini sağlayarak, kişisel bilgisayarımızdan Gameboy'umuza ulaşabiliyoruz. Akla tabii ki Bluetooth gibi teknolojiler geliyor. Fakat Türkçe karşılığının henüz oturmadığı P2P, birebir olmakla kalmıyor. Arkadaşınızla resim, patronunuza bilgi paylaşabileceğiniz gibi, tüm iş arkadaşlarınıza dosya gönderebilirsiniz. Aynı şekilde iş grubu patrona ya da bir başka iş grubunun her üyesine veri yollayabilir. Yani elimizdeki teknoloji bize, birebir haberleşmemizi, bir kaynaktan çok hedefe ulaşmamızı ve tam tersini sağlıyor. Bunları da alt alta toplarsak P2P, sınırsız kaynaktan sınırsız hedefe yönelik çalışmayı getiriyor.

Tüm kaynakları bir araya toplayan ve denetlenemeyen bu ortamda, her kullanıcının diğerlerinde bulunan veriye ücretsiz ulaşabildiği, resim dosyalarından müziğe, inanılmaz bir paylaşımın sürekli hale geldiğini söyleyebiliriz.

Nereden Çıktı Bunlar
Internet planlanırken ilk aşamada düşünülen, sayılı bilgisayarın sürekli bağlı olacağıydı. Bu da kısacası, her bilgisayara aynı telefon gibi, sabit bir numara verilmesini ve ulaşımın değişmeyen numaralar yardımıyla yapılmasını getirdi. Ama 90'lı yıllarda Internet'in kitlelere yayılmasıyla, kullanıcılara atanacak kadar sabit numara oluşturulamayacağı düşünüldü. Bu yüzden her kullanıcıya bağlantıdan bağlantıya değişen IP adresleri veriliyor. Bu da doğal olarak, kullanıcıların doğrudan birbirine bağlanmasından ziyade, merkezi sistemlere ulaşarak bunlar üstünden sıçramalar yapmasını zorunlu hale getiriyor.

Ama ICQ adlı program Internet'in ucundaki "belirsiz", bir bağlı bir ağ dışında kalan istemci bilgisayarları, aracı olmadan doğrudan birbirlerine ulaştırdı. Artık o önemsiz, sunuculara bağlanıp bilgi almaya çalışan bilgisayarlarımız, karanlıkta kalmış birikimlerini ortaya koyabilecekti. Napster, Groove, NetMeeting ve çoğu diğer yazılım/girişim bu yolu takip etti.

P2P uygulamalarının ilk yıldızı Napster, kullanıcılarına 20 milyonun üstünde sanal adres atadı, ki domain adlı Internet adresleri, 15 yıldır Dünya çapında 22 milyon adet satılmıştı.

Nasıl Çalışıyorlar
Napster ve bazı programlar, kullanıcılar yakın bir sunucuya bağladıktan sonra bilgisayarlarındaki dosyaların listesini sunucunun veri tabanına ekliyorlar. Aramalar bu gittikçe genişleyen veri tabanlarında yapılıyor. Ve Internet'e bağlı kullanıcılar, bu sayede birbirlerini bulup dosya transferine başlıyorlar. Böyle bir sistem, tam olarak merkezden bağımsız değil. Nitekim az sonra değineceğim telif hakları tartışmaları sonucu, Napster ve benzeri sistemler kapatıldı ve kapatılmaya devam ediyor.

Öte yandan merkezi bir sunucu olmaktan ziyade bir nevi haberleşme düzeni olarak tanımlamakla yetinebileceğimiz Gnutella ağı bugün dosya paylaşımının başlıca dolaşım sistemi. Kısaca farkı ortaya koymak gerekirse, kullanıcılar doğrudan birbirini bulur. Yeterli sayıda kullanıcı bulunduktan sonra arama yapılıp ve sonuç elde edilir ve değişim başlar. Herkes hem sunucu hem istemci rolünü üstlenir.

Gnutella'yı geliştiren 25 yaşındaki Gen Kan'ın geçen yaz intihar ettiğini söylersek, bir sonraki başlığımızın önemi daha rahat kavranacaktır...

Büyük Tartışma
Hem Internet'in sabit ve yetersiz adreslendirme sistemine önemli bir alternatif getiren hem de sayısız bilgisayarı başarıyla birbirine bağlayan bu yeni "teknoloji" ilk aşamada tartışma ve infiali de yanında getirdi. "Dikensiz gül olmaz" misali kullanıcıların katlanması gerekenler vardı ama işin içine gülleri kesmek isteyenler de girdi.

P2P ağlar ve uygulamaları vasıtasıyla özellikle MP3 biçiminde müzik dosyaları değiştiriliyor. Tabii telif hakkı korunan bu entelektüel eserlerin sahipleri de durumdan mağdur oluyor. Dev kayıt stüdyoları ve müzik şirketleri ciddi yasal girişimlerde bulunuyorlar. Ama Gnutella gibi "merkezsiz" sistemler içinde mahkum edilmesi gerekeni bulmak hem kolay değil hem de ahlaki boyutu tartışılıyor.

Bunun üzerine ağ ortamına zarar vermeye kalkan, dolaylı olarak da kullanıcıları rahatsız eden şirketler önemli bir gerçeğin farkında değiller. Dosya değişim programları varolan ağ ortamının kullanışlılığını arttırdılar, yeni işlevler eklediler. Kullanıcılar da bu programları hiçbir zorluk yaşamadan, izin almak zorunda kalmadan kolayca kullandılar. Transferler onların istekleri ve tercihlerine göre şekillendi. Yani telifli ürünlerin korsanlığı teknoloji ve hukuk kurallarının eksikliğinden değil, kullanıcıların teknolojiyi kullanma biçiminden doğdu.

Fakat bir süre, teknoloji suçlandı. Sonunda Microsoft, Intel gibi büyük bilişim şirketlerinin yöneticileri telif haklarını koruma yollarının teknolojiyi yok etmemesi gerektiğinin altını çizdiler. Sorunun sadece teknolojiden kaynaklanmadığını, şirketlerin tüketicilerini yanlış yönlendirmelerin de önemli bir etken olduğunu belirttiler.

Şirketler kullanıcılarla sorunları olduğunu anlayınca bu yaz korkutucu bir girişim daha yaptılar ve ABD'de Internet servis sağlayıcı şirketlerden kullanıcıları izlemesi ve raporlamasını istediler. Bazı servis sağlayıcılarla ortak hareket edip söz konusu kontrol mekanizmasını işler hale getirmeye çalışsalar da işler her an tersine dönebilir. Sayısal ortamda kullanıcı mahremiyetini tehdit eden bir girişim olarak nitelendirilmesi halinde, olay bir anda telif hakları savunucularının aleyhine dönebilir.

Bir saatte değişen dosya sayısı milyarlarla ölçülürken Napster'ın kapanmasını sağlayan Amerikan Müzik Kayıt Endüstrisi Birliği RIAA ve ortakları bir yandan kullanıcılara alternatif sunmaya çabalıyorlar. Kısıtlı parçaların değiştirilmesine izin verilmesi, tüm parça ya da filmin ancak ücret karşılığı indirilmesi hedefleniyor. Fakat günümüz P2P ağlarında bu zor görünüyor.

Öte yandan da, başvurularla dosya değişim sistemlerine sürekli müdahale hakkına sahip olmaya çalışıyorlar. Bu konu da tartışılmaya devam etse de, firmaların üç farklı stratejiyi bir süredir kullandıkları biliniyor:

Dosya değiştiren kullanıcıdan sahte taleplerde bulunup P2P bağlantısını yavaşlatmak, kullanıcıları, aradıklarını bulamayacakları sahte hedeflere yönlendirmek ve de son olarak aranan dosyaların benzerlerinin bozuk, farklı, çalışmayan kopyalarını dağıtıma sürmek. Hatta birçok kişi, indirdikleri müzik dosyasını açıp 5 dakikalık "müzik dosyalarını izinsiz dağıtmak kanun dışıdır" melodileriyle karşı karşıya kalıyorlar.

Sopcast Nedir

yeni nesil televizyon dendiğinde herkesin aklına ilk olarak youtube ve muadili siteler gelmekteydi. internetin çok daha etkin kullanılmaya başlandığı günümüzde internet üzerinden ücretsiz televizyon izleyebilmek için çeşitli imkanlar var. sopcast de bunlardan biri ve belki de en fazla gelecek vaadedeni. bildirgeçte daha önce sadece şurada bahsedilmiş.

sopcast tam olarak kesintisiz olarak televizyon izleyebilme fırsatı sunuyor. aynı şekilde elinizdeki kaliteli yayınları tüm dünyadaki kullanıcılarla paylaşabiliyorsunuz. p2ptv konseptli iptv gibi sistemle aynı mantıkla çalışıyor. sloganları da deliver your media to the world.. izlediğiniz kanalı ne kadar çok insan seyrederse o kadar kolay seyrediyorsunuz. çünkü networkden çekiyor görüntüleri ve siz de onlara ulaşmış oluyorsunuz. o yüzden herkese tavsiye etmeliyiz bunu.

örneğin nba playoffs kanalında tüm nba maçları takip edilebiliyor. bunun dışında dizi, sinema, belgesel, müzik kanalları da mevcut. ayrıca program üzerinden radyo dinleme olanağı da var.

en fazla futbolseverlere faydalı olacak gibi..

buradan maç yayınları hakkında bilgi alabilirsiniz. maç isimlerini tıkladığınızda hangi kanalda izleyeceğinizi öğrenebilir ve oradan bağlanabilirsiniz.

dünya liglerinin maçları epey kaliteli. lig tv üzerinden de maç seyredebilirsiniz düşük kalitede olsa da tabi ileride umarız daha da güzelleşecektir.

bunun haricinde izlediğiniz sırada ''channel offline'' , ''no peers to connect'' gibi hatalarla karşılaşabilirsiniz. bunlar yayından kaynaklanan sorunlardır. yeniden bağlanmayı deneyin olmuyorsa başka kanala bakın.

yazılım full ekran tv izleme imkanı da sunuyor.
üyelik esnasında bağlantı hızınızı seçiyorsunuz ve size uygun hizmet sunuluyor. bu sayede daha kaliteli yayın izleme imkanı buluyorsunuz.

ben 1mb bağlantım ile gayet kesintisiz takip edebiliyorum. umarız ileride bağlantı hızlarımız daha da artar da biz de bu hizmetleri güle oynaya kullanabiliriz.

linux kullanıcılarının ne yapması gerektiği ekşi sözlük'te güzelce anlatılmış.

son versiyonu buradan çekip buradan kayıt olup dilediğiniz kanalları takip etmeye başlayabilirsiniz.

dilerseniz yazılımla, dilerseniz web player yükleyerek browser üzerinden kanalları takip edebiliyorsunuz. firefox kullanıcıları buradan bakabilir.